Koronavirüs ve ah e-ticaret vah e-ticaret!

Koronavirüs salgını hayatı değiştirdi. İş şeklini, eğitimi, sosyal yaşamı, evde yaşamı, alışveriş kültürünü her şeyi. Ben akşamları dışarı çıkıp alışverişimi yaparım diyen bir kesim var. Nispeten sakin saatlerde dikkatli ve çekingen adımlarla yürüyüp gerekenleri alıyorlar. Burada belki akla gelebilecek sorun alışverişin parça parça yapılması. Daha aralıklı alışverişlere gerek yok çünkü geç saatte çıkıyorum, kimden Koronavirüs bulaşacak ki anlayışı söz konusu.

Şimdi buradaki handikap aslında sık alışverişle birlikte çok sayıda ürünün eve getirilmesi. Hijyeninden emin olunmayan paralar, cipsler, peynirler, kolalar, sigara paketlerinin her gün evde masanın üzerinde, mutfakta yerde durması konusu var. Burada tavsiyemiz haftada 1 gibi geniş aralıklarla alışveriş. Alışveriş için alınanların da ıslak mendille silinmesi. Süt paketleri, çeşitli küçük kutular bu şekilde temizlenebilir. Gündüz alışverişçileri var bir de. Şok, Bim, Migros, Carrefour gibi marketlerde kasa önlerinde sıralar oluşturan, hatta temassız ödeme ya da kredi kartı değil nakitle ödeme yapan bu kesim, maalesef az sayıda ürün alıp çıkıyor.

Ekonomik durumla ilgili olma ihtimali elbette var, ancak sisteminin 'sağlam' olduğuna inanan, hijyen açısından sorun yaşamadığını iddia eden insanlar da ağırlıkta. Bu kimselere karşı yapılacak şey daha fazla uyarı. Ev ahalisinin 'yapma, etme' demeyi ısrarla sürdürmesi lazım kanımca. Bir de e-ticaret boyutumuz var. Araştırmalar gösteriyor ki Koronavirüs ile birlikte internet üzerinden yapılan alışverişler en az yüzde 30 arttı. Nispeten daha sağlıklı bir alışveriş türü.

Eve getirilen kargonun temizlenmesi, silinmesi ve kargosuyla ilgili imza gibi nedenlerle kısmi temas sonrası ellerin yıkanması ile süreç 'temiz' bir şekilde tamamlanabiliyor. Ancak burada 'teknik' sıkıntılar öne çıkıyor... 16-20 Mart haftasında 3 adet siparişim vardı. Bunlardan birinde gıda, diğerinde kırtasiye, sonucunda da giyim odaklı alışverişler yapmıştım. 3 alışverişten 2'si hüsranla sonuçlandı. Yüzde 33 başarıyla tamamladım yani bu bir haftalık e-ticaret alışveriş dönemimi. Detaylara inelim...

Alışveriş-1

İyisinden başlayalım. Hatta firma ismiyle ilerleyelim ki örnek olsun: D&R. Bir dizi kitap ve kırtasiye alışverişi için ilk kez tercih ettim. Fiyatlar internette daha uygun, mağazalarında her zaman olmayan indirimler var. E-mail'lerle bildirimler iyi. Alışveriş detayları, kargoya verildiği bilgisi, yolda olduğu bilgisi, Yurtiçi Kargo ile çalıştığı için aldığımız teslimat ve son olarak teslim ettik e-mail'i. Her şey dört dörtlük.

Alışveriş-2

Bir giyim markası. Diesel, RAW gibi markaların ürünlerini satan bir platform. Fiziksel mağazaları da olduğu için sitesine bir şekilde yolum düştü. İndirimler iyi idi, alışverişimi yaptım. Siparişin alındığına dair bir e-mail aldım. Başka yok. Kargolarım maalesef MNG Kargo ile gelecekti; Koronavirüs nedeniyle evden ayrılmadığım halde 'evde bulamadık, şubemizden alın' mesajı ve telefonla aranma şeklinde şubeye çağrıldım. Gittiğimde 3 siparişimden 1'inin paketlendiği bir kutu aldım. Bir de e-mail geldi, -siparişiniz durumu değişti: Tamamlandı- gibi bir ifade içeren e-posta ile birlikte bir şeylerin başımı ağrıtacağını hissettim ki gecikmedi.

Kargomun 2'nci kısmı 'Fatura Adresi' olarak belirttiğim adrese gönderilmişti. Elbette iş yerinde kimse yoktu. 1 saat mesafedeki işyerimin yakınındaki MNG Kargo şubesine ulaşıp kargoyu almamı talep eden bir de mesaj aldım. Aynı alışverişin bir bölümü doğru adrese, ikinci bölümü yanlış adrese gönderilmişti özetle. Telefonla müşteri hizmetlerini aradığımda sitedeki iletişim formunu doldurup göndermemi istedi. Eğer form göndereceksem niye telefonla bir 'müşteri hizmetleri yetkilisi ile' konuşuyorum ki? Neyse durumu anlatıp 'gönderdim.' Cevap almadım. İlk paketimdeki ürün beden olarak uymadı, ikinci paketteki de zaten anlamsız bir hatayla çok uzaktaydı. Sonuç olarak ciddi zaman kaybı ve uzak durulacak bir e-ticaret işi daha.

Alışveriş-3

Ofis alışverişi dendiğinde akla ilk gelen marka. TV reklamlarından bilboard'lara her yerde var. Güvenilir ve iyi bir kurumsal kimlik. Bir Google Reklamı ile hazır kahve siparişi vermek üzere üye olup sepetlere bir şeyler ekledim. Sipariş ve e-fatura olmak üzere 2 e-posta aldım. Kargo durumları da SMS ile bildirldi. Ürünleri kısa sürede aldım. Her şey yolunda görünüyordu ki bir SMS daha geldi. Siparişiniz yolda diyordu. Oysa ki tüm siparişimi bir kutu içerisinde almıştım.

Alışverişlerimizi tekrar kontrol ettim, evet her şey alınmıştı. Bu kez de bir kargo firması tarafından kapım çalındı ve 'aynı siparişi' ikinci kez aldım. İşin dramatik yönü ise bu alışverişle ilgili herhangi bir e-fatura almamam. Yani e-ticaret sitesi belki de tamamen yanlışlıkla aynı siparişi iki kez gönderip bunu faturalandırmamıştı. Firmayı arayıp durumu anlattım. Uzun bir konuşmadan sonra tarafıma gelen e-mail'de iade faturası kesmem, iade formu doldurmam isteniyordu.

Oysa ki ben faturamı almıştım, ortada faturası olmayan bir koli vardı. Bir kez daha aradım, kuryenin yönlendirildiğini ve kendisine konuyu anlatıp koliyi teslim etmem gerektiği bildirildi. Kurye gelmedi, koli hala evimde bekliyor. Bu son olay, tahmin edeceğiniz gibi büyük bir kuruluş olmasına karşın sürecin bir kısmını 'personele' bırakmakla ilgili. Yanlış girilen veri nedeniyle çıkılan ekstra koli gibi görünüyor. Düşündürücü olan ise günde bu türde kaç yanlış yapıldığı. Bilemiyorum ama bu kez ulaşmayan değil, fazladan ulaşan alışveriş kolisiyle uğraşmak can sıkıcı oldu. Bir daha mı? Asla.