Akıllı Saat Bombardımanına Katılmayı Düşünüyor Musunuz?
Yayınlanma:

Geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir rapora göre her 500 akıllı telefon sahibinin 1’i akıllı saat kullanıyormuş. Bu rakam hiç de fena değil diyebilmek çılgınlık olmalı. Yalnız bu göstergelerin bir de falcılık tarafı var; 2020 yılında 500 akıllı telefon kullanıcısının 25’sinde akıllı saat olacak deniliyor. Özetle şu anda yüzde 0,0xxx seviyesindeki akıllı saat eğiliminin 5 sene sonra yüzde 5’e dönüşeceği ifade ediliyor.
Akıllı saatlerin bazı can sıkıcı sorunlarının üstesinden gelmeye başladıkları aşikar. Örneğin bileğinizi tamamen kapatan o dikdörtgen tasarımların yerini yuvarlak hatlar almaya başladı, ekranın eğimli olduğu yapılar da ortaya çıkıyor. Tasarım, akıllı saatin en önemli faktörü, çünkü açık ve seçik bir şekilde görülecek bir aygıt o. Kolunuzda ve özetle insanların dikkatini çekebilmeye tartışmasız şekilde yatkın...
Diğer konu ise elbette yazılım tarafı, hali hazırda sevimli bir kullanım vaat eden, birçok fonksiyon barındıran bu aksesuar-teknolojiler, daha fazla uygulamanın bünyelerine eklemlenmesi sayesinde daha konforlu hale geliyorlar. Fakat şunları da kabul etmek gerekiyor ki hala çok küçük ekranlar üzerinde çeşitli işlemler yapılması gerekiyor. Onları kullanmak işte bu yüzden inanın tahmin ettiğiniz kadar keyifli değil...
Akıllı saat eğilimleri, düşük seyirde ancak birçok firmanın bu durumu, geleceğe dair bir ‘emekleme’ olarak görüp, çeşitli adımlar attığı görülüyor. Örneğin Tag Hauer, Swatch gibi saat üreticileri akıllı saatlere, sensörlere göz kırpıyorlar. Swatch CEO’su her ne kadar ‘biz bir tüketici elektroniği şirketi değiliz kardeşim’ dese de atılan adımların geleceğe yönelik bazı ipuçları barındırdığı da fark ediliyor.
Akıllı saatler üretiliyor, tüketicilerle buluşuyor ve kullanılıyorlar. Kullanımları o kadar da keyifli değil ancak gelişmekte. Üstelik tarzları da artık daha iyi; en azından köşeli hatlı model sayısı gitgide azalıyor. Endüstriyel mühendislik bu estetik yönünün kuvvetli olma zorunluluğu bulunan teknoloji alanına da yoğun şekilde temas ediyor.
Apple Watch, bu konunun ayrı bir parantezi olmayı hak ediyor. Öncelikle çok az sayıda pazarla buluşulmasına karşın önemli bir satış başarısına ulaşıldığı aşikar. Android’li akıllı saatlerinde bazı şeyleri yanlış yaptığını da aslında gösteriyor Apple. ‘Neden siz satamıyorsunuz söyleyeyim; çünkü kendinizi tanıtamıyorsunuz’ diyor özetle. Muazzam bir tanıtım çalışması, küresel anlamda uyandırılan merak derken Apple Watch, büyük iş başardı.
Gelecekte Apple Watch’ın da etkisiyle ulaşılabilecek en yoğun ‘akıllı saat kullanım oranı’ 500 akıllı telefon kullanıcısından 25’ini bileğinde birer sensör harikasına sahip olacağı yönünde. Yani bu akım, öyle çok çılgın bir akım değil, bir akıllı saat satın alındıktan sonra, bir tür moda akımı sonucunda bir sene sonra yerini başka bir akıllı saate bırakır mı, tüketici elektroniği pazarı böylesine bir katalizör etkisine açık mı, inanın pek sanmıyoruz.
Çılgınca satış rakamları ve delicesine reklam faaliyetleri ile sektör büyüyecek mi? Onları gerçekten isteyecek miyiz? İşte tüm bunlar da yakın zamana ilişkin yanıtları aranacak sorular.


Yorum Yapmak İçin Tıklayınız0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.