STAR WARS Jedi: Fallen Order İncelemesi
Tabii bu sürenin artırılması da imkan dahilinde. Bu arada STAR WARS Jedi: Fallen Order inceleme makalesi sizlerle...
Star Wars Jedi: Fallen Order, Luke’un Episode IV’deki serüveninin başlangıç dönemini konu alıyor. Darth Sidious, genç padawan başta olmak üzere çok sayıda Jedi’yı idam ettirmiştir ve aradan seneler geçmiştir. Karakterimizin ismi Cal Kestis. O, esasen öldürülmesi hedeflenen bir padawandı. Fakat kendini kurtarıyor, yeni bir kimliğe bürünüyor, hurdacı oluyor ve soluğu başka bir gezegende alıyor. Ancak kısa bir süre sonra Second Sister ile kıyasıya bir mücadele başlıyor. Tabii o girizgâhın da çok iddialı olduğunu itiraf edelim.
Ne yapıp edip sizi bulmayı başaran Empire yüzünden hayatınızı hep saklanarak geçireceğinize, onunla harbetmeye karar veriyorsunuz, böylece serüveniniz başlamış oluyor. Elbette, oyunun hikayesi bundan ibaret değildir, fakat spoiler vermemek için bununla yetiniyoruz. Kaldığımız yerden devam edelim. Gizemli bir mürettebat, Cal’a yardım ediyor ve Second Sister’dan kurtarıyor. Daha sonra Jedi'nin rotasına yön verecek bazı bulmacaların çözülmesine sıra geliyor.
Greez ve Cere ile tanışmanız sonrasında Cere, Cal’a, gizli bir kasayı bulmasını söylüyor. Bu ise Cal’ın Jedi güçleri ile ilişkili. Kasaya ulaşmaya çalışırken BD-1 ile karşılaşıyoruz ve bu küçük droid arkadaşımız bizi çok sevip yanımızdan ayrılmaz oluyor. BD-1, gizli mezarda yer alan bir takım görüntülere sahip ve çoğunlukla Cal’ın omzunda duruyor. Canınız çok az kaldığında anlık olarak imdadınıza yetişebiliyor, üstelik pek çok kapıyı açarak düşman taraması yapıp sizi yönlendirebiliyor. Bir gezegenden ötekine geçerken geminiz Mantis değil Cal. Işın kılıcında ve diğer belirli eşyalarda kişiselleştirme yapılabiliyor.
Tamamıyla görüntü de olsa daima yeşil ışın kılıcını tercih edebilirsiniz, aynı zamanda size özel bazı eşyalar da yolculuğunuz esnasında açılabilir kasalarda yer alıyor. Star Wars Jedi: Fallen Order, oynanış bölümünde -bazı oyuncular bundan hiç hoşlanmayacak fakat- tıpkı Dark Souls gibi. Bu şekilde bir oynanış mekaniğini satın almanız, ne derece doğru ve keyfili olur, bu sorunun yanıtı kişiden kişiye farklılık gösterecektir. Işın kılıcı ve güç kullanımı esnasında yapabildiğiniz belli hareketler var.
Force yani Güç için oyunun hikayesinde bir miktar ilerleme kaydettiğinizde yetenek puanınız ile başka dallar oluşturabiliyorsunuz. Cal’in; kaçma parry, ve engelleme gibi sıradan hareketleri haricinde çok da fazla bir yeteneği olduğu söylenemez. Oyunda ilerleme katettikçe duvarda belirli bir müddet koşma durumu da söz konusu elbette. Işın kılıcınız sayesinde düşmanlarınızı püskürtebilir, arkalarından onlara hücum edebilirsiniz. Aslında Dark Souls ile aralarında bir hayli ortak nokta var gibi. Bu arada, düşmanlarınız gezegenlerin doğasına bağlı olarak farklılık arz edebiliyor. Uçan böcekler, onların içine saklanmış bazen üslerde dolaşan Stormtrooper’lar ve değişik hayvanlar.
Öte yandan Second Sister, adım adım devamlı sizi takip ediyor. Cal’in Force yani Güç’ü, harbin en hararetli zamanında can simidi gibi yardımınıza koşuyor. Savunmasını geçmeyi başaramadığınız düşman için kullanacağınız Güç, size zaman kazandıracak ve saldırıları başka yönlere çekecektir. Canınız azalmaya başladığındaysa, BD-1 sizin için stimpack desteği sunacaktır.
Ancak bu Stimpack’ler sınırlı miktardadır. Diyelim ki can alamıyorsunuz ve biraz soluklanmaya ihtiyacınız var, sizi bu durumdan Meditasyon noktaları (Meditation spots) kurtaracaktır. Meditasyon sırasında dinlenme (Rest) seçeneğini tercih ederseniz, biraz evvel öldürdüğünüzü sandığınız düşmanlar birer birer tekrar ayağa kalkacaktır. Ziyaret edilen gezegenler âdeta Raider oyunlarından kaçmış. Bazen zorlayan bulmacalar, eski yapılar vs. derken çok tatlı bir havası var esasen.
Öte yandan oynanışın bir tık daha kolaylaşabilmesi için hikayede yol katetmek ve başka yetenekler elde etmek lazım. Yetenek puanınız ile bazı yeteneklere kavuşmanız mümkün, fakat yeteneklerin bazıları için ise biraz ilerlemeniz gerek. Oyun, türlü türlü gizli eşyaları ve hikayeleri de konu alıyor. Echoes diye adlandırılan bu gizli minik hikayecikler, ilk başlarda kolayca bulunamıyor, yolunuza devam ettikçe bir yerden sonra her şeyin tekdüze gitmeye başlaması önemli bir sorun.
Bilhassa PC'lerde daha belirgin performans sunuyor, gerçi gamepad ile oynamak tavsiye ediliyor ama başarısı oldukça büyük. Üstelik kontrollere kolayca adapte olabiliyorsunuz. Deneyiminizin zorlu bir Dark Souls'a yakın seviyede olmasını isterseniz, o halde zorluk düzeyini yükseltmeniz gerekecek. Vuruş hissinin, başka bir deyişle ışın kılıcı kontrolünün de beklentilerimize son derece uygun olduğunu ekleyelim.
Ayrıca Güç kullanımı da bizden tam not aldı. Hikayeyi sevip sevmeyeceğiniz, tamamen sizin zevkinize kalmış, Dark Souls benzerliğinden memnun kalıp kalmamak da öyle. Etkileyici ara sinematikler, sizi bekleyen ilginç yerler ve başarılı performansıyla ön plana çıkan oyunumuz, bir hayli iddialı. Ancak oynanış bölümünde her şeyin âdeta başa sarması, seviyelerin neredeyse birbirinin aynı kulvarda oluşu, biraz moralinizi bozabilir. STAR WARS Jedi: Fallen Order inceleme makalesini beğendiyseniz paylaşmayı unutmayın. İyi oyunlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.