Yeni Tesla Modelleri ve Elektrikli Otomobillere Yönelik Ön Yargılarımız

Tesla, attığı her yeni adımdan sonra dünyada ismi yankılanan bir firma hâline geldi. Bunu hak ettiklerini de söyleyebiliriz zira geçtiğimiz günlerde tanıtımı yapılan yeni Tesla modelleri, otomotiv sektörünün dengelerini değiştirecek gibi görünüyor. Tamamen değiştirilmiş, yeni nesil Roadster 2.0 modelinin ve Semi adını taşıyan çekicinin tanıtıldığı etkinlikle beraber, tüm dünya elektrikli araçların neler yapabildiğine yeniden odaklanmış görünüyor.

İki Yeni Model: Roadster 2.0 ve Semi

Yeni Roadster 2.0’ın, süper spor otomobil segmentinde kural koyucu olmayı hedeflediği çok net… Aracın 0-100 km ivmelenmesi yalnızca 1.9 saniye! Aldığınız nefesi daha veremeden 100 kilometrenin üstünde bir hıza ulaşıyorsunuz da diyebiliriz. 200 kW/h enerji kapasiteli bataryaları, Tesla verilerine göre 620 mil sürüş menzili sunuyor. Bu da metrik sistemle 1000 km civarı mesafeye tekabül ediyor.

Tesla CEO’su Elon Musk, aracın son hızlanma değerleri için net rakam vermek yerine sadece “250 mil’in yukarısında…” ifadesini kullanmayı tercih etti. Bunun merakları daha da arttırdığı şüphesiz bir gerçek. Uzun uzun teknik verileri size yazmayı doğru bulmuyoruz zira bunlar kolaylıkla edinebileceğiniz bilgilerdir. Ağır vasıta sektörüne de adım atmak isteyen Tesla, Semi adını verdiği çekicisiyle kamyonculuğun geleneklerini yıkıp kendi kurallarını yazmayı hedefliyor.

Semi iki varyasyon olarak; tam dolu bataryayla 480 km veya 800 km menzile sahip seçeneklerle sunulacak. Yüksek menzilli model için; yolda verilecek basit 40 dakikalık bir molada bu tır şarj edilirse eğer, 640km yol gidebilecek kadar enerjisini toplayabiliyor. Semi’nin boş ağırlıkta 0-100 km hızlanması 5 saniye, 36 ton yüklü römorkla 0-100 km hızlanması ise 20 saniyeden daha kısa! Bizleri burada ilgilendiren çok önemli bir detay daha var.

Elon Musk’ın, Semi için kullanmış olduğu “Aerodinamik değerleri Bugatti Chiron’dan daha iyi.” ifadesi elbette… Anımsatmak için söylemek gerekirse; Bugatti Chiron, Koenigsegg Agera R tarafından geçilene kadar dünyanın en hızlı otomobili rekorunu elinde tutuyordu. Bu sözlerin gerçekten değerli olduğunu düşünüyoruz. Hepimizin bildiği Ferrari ya da Lamborghini ile kıyaslama yapmadan, doğrudan hız denince akla gelebilecek en korkutucu isimlerden birine meydan okuma olduğu çok açık! Üstelik Elon Musk, bunu yeni çekicisiyle yapıyor. Bir tır… Evet, sadece bir tırla Bugatti’ye meydan okunduğunu görebiliyoruz.

Oldukça premium tasarım detaylarına, üstün güvenlik teknolojilerine her iki araç da sahip. Fiyatlarıysa beklenenin çok çok altında: Yeni Roadster’ın baz modeli için 200.000 $ fiyat belirlenmişken; Semi’nin kısa menzilli modeli 150.000 $, uzun menzilli modeliyse 200.000 $ fiyatla satılmaya başlanacak. Burada Semi için gördüğümüz, ilk ödemenin dizel tırlara göre daha yüksek olacağıdır. Fakat Tesla’ya göre, yakıt verimliliği sayesinde ilk ödemede verilen parayı misliyle geri kazanmanın mümkün olduğu belirtiyor.

Burada fiyat konusunda esas vurucu etkiyi yapan, şüphesiz ki yeni Roadster 2.0 oldu. Çünkü açıkça Tesla cephesinden şu mesaj verildi: “En hızlı süper spor otomobilin keyfini yaşamak için, milyon dolarlık ödemeler yapmaya gerek yok…” Zaten şu anda sosyal medya üzerinde de bu konu tartışılmaya başlanmış görünüyor. Lider spor otomobil üreticilerinin nasıl bir manevra tercihinde bulunacakları ise şimdiden merak konusu.

Neden Elektrikli Araçları Bağrımıza Basamıyoruz?

İki model de, şüphesiz hem otomobil hem de ağır vasıta dünyasında taşları yerinden oynatacak özellikler taşıyor. Öyleyse niçin hâlâ elektrikli araçlar bir türlü yaygınlaşamıyor? Cevaplar çok açık ve net: İlk olarak menzil endişemiz var.

Elektrikli bir aracın uzun süre gidemeyeceğine yönelik yargılarımız var. Bu yargılar, biraz da otomobil üreticilerinin ilk elektrikli modellerinin menzil konusunda kısıtlayıcı kalmalarından kaynaklanıyor. Bu sebeple, menzile dair ön yargıların oluşması da oldukça doğal. İkinci sorun, elektrikli araçların bir şarj süresine ihtiyaç duymalarıdır. Bakıldığı zaman benzini / mazotu alıp gitmek, şu anda oldukça pratik ve zaman kaybettirmeyen bir iştir. Fakat bugün, en iyi batarya teknolojilerinde bile tam dolum için birkaç saatlik şarj süresine ihtiyaç vardır.

Tesla da tam olarak bunu yıkmaya çalışıyor. Kısa süreli şarjlarla maksimum menzile ulaşarak, bu sorunu aşmayı hedefliyor. Sonuncu sorun, şarj istasyonlarının yetersizliği ve evlerimizde araç şarj etmenin biraz uğraştırıcı bir iş olmasını kapsıyor. Bugün her benzinlikle elektrikli otomobilimizi (ya da elektrikli kamyonumuzu) şarj edebilmek maalesef mümkün değil. Bu konuda her geçen gün daha iyi gelişmeler oluyor ancak, daha fazlasına ihtiyacımızın olduğu da net bir gerçek. Zaten bu sebeple Tesla gibi üreticiler yüksek menzilli elektrikli araçlar üreterek, istasyon bağımlılığını düşürmeyi istiyorlar. Tabii evlerimizi de unutmamak gerek…

Bu otomobillerin standart monofaz 16A ev elektriğinde oldukça yavaş şarj olduklarını bilmemiz gerekiyor. Ufak bir bütçeyle evinizin elektrik altyapısını trifaz 32A hale getirmek, şarj süresinde ciddi düşüşler sağlıyor. Tesla’nın süper şarj istasyonları ise, hepsinden çok daha hızlı şarj imkânı sunuyor. Elektrik konusunda belirttiğimiz hususlar sadece yeni Roadster veya Semi için değil, tüm elektrikli araçlar için geçerlidir.

Elektrikli otomobil sahibi olmaya niyetiniz varsa; alacağınız aracı iyi tanımalı, yapabileceklerini iyi analiz etmeli ve şarj için altyapı oluşturmanın gerekliliği konularını bilmelisiniz. Ancak sonuçta benzinden çok daha ucuz ve çok daha çevreci bir enerji çözümüyle yolculuk etmek, size her yönüyle inanılmaz bir katkı sağlayacaktır. Tesla’nın yeni modelleri henüz seri üretime geçmediler. Seri üretime geçtiklerinde ise kullanıcılarının neler yapabileceklerini hep beraber göreceğiz. Keyifle kalın…