Fiberdeki gürültü veri kapasitesini artırmak için kullanılabilir

Fiber optik kabloların kapasitesinin arttırılması, bir gün genellikle standart altı olarak kabul edilen sinyalin bir kısmının kullanılmasıyla mümkün olabilir. Taşıyıcıdaki “gürültü” olarak adlandırılan kusurlu eleman genellikle kaçınılmaya çalışılan bir şeydir - verilerin doğru okunmasını engelleyebilir.

Bununla birlikte, bilim adamları artık çöpün kucaklanabildiğini ve şu ana kadar kullanılamaz olduğunu belirtilen kısımların artık, verileri tutan ve kodlarının çözülmesine fırsat sağlayan bir sinyalin parçası olabileceğini öne sürüyorlar.

Teknik ve bilimsel bir üniversite olan ETH Zürih'in internet sitesinde yayınlanan bir makalede Oliver Morsch, “Bilgi, mekansal olarak ayrılmış ışık dalgaları arasındaki korelasyon gürültüsünde kodlanmıştır,” diyor. “ETH araştırmacıları tarafından geliştirilen yeni kodlama teknolojisi, optik fiberlerin iletim kapasitesinin daha iyi kullanılmasını mümkün kılıyor.”

Sinyaller gönderildiğinde gürültü meydana gelir. Bu, sinyale bitişik istenmeyen bir dalgalanmadır. Aslında sinyalin bir parçası olmasa da, değişen derecelerde bulunur. Bu durumda, geliştiriciler gürültünün aktifleştirilmesi ve bir başka multipleks olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunuyor. Çoklama, mevcut iletim kanallarının sayısından daha fazla sinyalin gönderildiği yer anlamına gelmektedir. Başka bir deyişle, bir radyo yayınındaki frekanslarda olduğu gibi, gürültüye basitçe bir kanal gibi bakmak gerektiğini ifade ediyorlar. Yapmanız gereken tek şey, bu gürültüdeki verilerin nasıl kodlandığını ve kodunun nasıl çözüleceğini bulmaktır. Bunun da yolu parazit bulmaktır.

Akademisyenler, güçlü korelasyonların gözle görülür şekilde belirgin bir girişim oluşturduğu ve zayıf olanların motiflerin kaybolmasına neden olduğu gerçeğinden faydalandılar. ETH Zürih makalesinde, “Fikir bu prensibi genelleştirmek ve bilgiyi kodlamak için kullanmaktı.” diye belirtiyor.

Maliyet Avantajları

Maliyetin açısından da bir avantaj olduğunu söylüyorlar. Kanal, geleneksel kapasite artırma yöntemlerinden farklı olarak, üretilmesi için ışık gibi fazladan kaynaklar gerektirmiyor. Morsch şunu da ekliyor: “Onların yöntemi tutarlı bir lazer ışığı gerektirmiyor. Bu nedenle geleneksel teknolojilerden daha ucuz olması gerekiyor."

Kaynak: NetworkWorld