iHealth Wireless Pulse Oximeter, sağlık alanında geliştirilen aygıtlardan biri. Ürüne kutusunu açtıktan sonra hızlıca ulaşıyorsunuz. Klipsli bir yapıyla açılabilen bir aygıtla karşı karşıyasınız.
Parmağınızın bir bölümünü içine sokmanızın gerektiği iHealt’ın büyüklüğü de yine bir baş parmak kadar. Taşınabilirlik konusundaki ürün çantanıza atabileceğiniz bir boyut sunuyor. Cep, kalınlığı nedeniyle taşınması biraz sorunlu bir bölge. Genel olarak plastik görünüm dikkat çekiyor. Çok fazla detay yok, küçük bir oyuncak gibi iHealth. Ürünü aldığınızda sıfır şarjla geliyor, şarja takıldıktan 3 saat kadar sonra ise tamamen dolu bir bataryaya ulaşıyorsunuz.
Ürün için bir iOS uygulaması indirip iPhone ya da iPad’inizle Bluetooth üzerindne senkronizasyon sağlayabilirsiniz. Ancak herhangi bir bağlantı olmaksızın da kullanım mümkün. Android uygulaması da var. Bu yönüyle çokyönlü bir kullanım sunuyor, ancak çok daha detaylı verilere akıllı telefon ya da Mac’iniz üzerinden de erişebiliyor olmanız çok iyi bir özellik. Örneğin kandaki son 100 oksijen seviyesini hafızasında tutuyor, ancak senkronizasyonla bunu sayısız veri üzerinden görebiliyorsunuz.
Peki iHealth ne işe yarıyor?
iHealth Wireless Pulse Oximeter, 2013 Reddot tasarım ödülüne sahip bir ürün. Zekice algoritmalarla basit bir çözüm sunuyor. 190 TL civarı bir fiyat etiketiyle satın alabilmeniz mümkün. Fiyatı gayet uygun. Kanınızdaki bazı değerleri bu cihazla kolaylıkla görebiliyorsunuz. Sağlık ve spor alanında biraz detaycı biriyseniz tercih edebilirsiniz. İhtiyacı olanlara duyurulur.
Artılar: Pratik kullanım, şık ekran, uzun pil dayanıklılığı, ekran.
Eksiler: Daha zarif olabilirdi.