Bölgesel yasaların getirdiği zorluklar, artan maliyetler ve silikon vadisinde sektörün geldiği son nokta, bazı teknoloji şirketlerini silikon vadisi dışına çıkmaya ve yeni fırsatlar aramaya sürüklüyor. Burada en önemli adayların başında Miami geliyor. Peki Miami, silikon vadisinin sunamadığı neyi sunuyor da teknoloji devleri burasıyla ilgileniyor? Miami belediye başkanı Francis Suarez şu sıralar pek çok önemli teknoloji şirketinin üst düzey yöneticileriyle yakın temaslarını sürdürüyor. Aralarında Elon Musk’tan Jack Dorsey’in de olduğu pek çok teknoloji devi şirketin amiral koltuğundaki isimler, Suarez’e Miami’de iş operasyonlarını yürütmek için ciddi sorular yöneltiyor. Suarez’in yoğun mesaisinin bir bölümü işte bu teknoloji devlerini ikna etmeye çalışmakla ve Miami’deki avantajları onlara anlatmakla geçiyor.
Tercih edilen yeni şehirler
Şunu açıklığa kavuşturmak gerekiyor: Silikon vadisi hâlâ teknoloji şirketlerinin merkez üssü olmaya devam edecek. Fakat Miami ve Teksas gibi şehirlere yönelik yaşanan göç dalgası da inkâr edilemez. Reddit’in kurucularından Alexis Ohanian, San Francisco’dan 2017’de taşındı. Shutterstock’ın kurucularından Jonathan Oringer da Miami’ye 2020’de taşındı. Teknoloji sektöründeki çeşitli risk yatırımcılarının da Miami’ye hızlı bir şekilde göç ettikleri biliniyor. Burada sadece Miami’ye göç olduğunu söylemek doğru olmayacaktır. Teknoloji devi Oracle, şirket merkezini Teksas’a taşıdığını açıkladı. HP Enterprise ise genel merkezini Houston banliyölerinden birine taşıdığını açıklamıştı. Elon Musk’ın da Austin Teksas’a taşındığı biliniyor. HP Enterprise uzun vadeli tasarruf hedeflerini gerekçe göstererek bu taşınmayı gerçekleştirdiklerini açıklarken, Tesla ve Palantir firmaları taşınma sebepleriyle ilgili yorum yapmamayı tercih ediyor.
Uzmanlar bu teknoloji göçünü yakından takip ediyorlar. Şimdilik göçün küçük boyutlu olduğu görülse de 2021’de bu göç dalgasının artacağı ve daha başka devleri de kapsayacağı öngörülüyor. Elbette bu noktada şirketlerin taşınma sebepleri merak ediliyor ve bununu sebepleri sandığınızdan biraz daha karışık… Uzmanlara göre taşınmanın tek nedeni, vergi muafiyetlerinden yaralanabilmekle sınırlı değil… Şirketler, Kaliforniya gibi hayat pahalılığının yük olduğu ve liberal kabul edilen yasalarla yönetilen bir eyalette gelecek her türlü yeni yasa ve vergi düzenlemelerinin kendilerini olumsuz yönde etkileyeceğini öngörüyor. Bugün Teksas’ta yaşamın Kaliforniya’ya kıyasla yarı yarıya ucuz olması, teknoloji işçilerine ödenecek ücretlerin düşük seviyede tutulabilmesi anlamına geliyor. Teknoloji şirketlerinin burada uzun vadeli bir oyun oynadığı düşünülüyor.
Ucuz iş gücü önemli bir avantaj olacak mı?
Amerika’daki vergi hukuku uzmanlarına göre silikon vadisinden ayrı olarak Miami ve Teksas gibi bölgelerde bulunan yardımcı ofisler, şirketler açısından bir vergi avantajı yaratmayacak. Uzmanlar, Oracle gibi şirketlerin konumlarından bağımsız olarak ödedikleri vergilerin aynı kalacağını söylüyorlar. Kaliforniya Üniversitesi’nden vergi uzmanı Prof. Gabriel Zucman’a göre taşınmak, kurumlar vergisi faturasını değiştiremez.
Vergi uzmanlarının buradaki öngörüsü, şirketlerin zaman içerisinde yüksek maliyet getiren Kaliforniya’lı işçilerden vazgeçerek, Teksas gibi bölgelerde yaşayan işçileri istihdam edeceği yönünde. Bölgedeki yaşam maliyetlerinin düşük olmasının, beraberinde daha düşük maaşları getirebileceği ve şirketlerin buradan kâr elde etme yoluna gidebileceği öngörülüyor. Pek çok şirket şimdilik çalışanlarının lokasyonları konusunda ayrım yapmıyor ve çalışanlarının konumları nerede olursa olsun oradan çalışabilmeleri için özgür bırakılıyorlar. Şirketlerin burada doğrudan bir ücret kesintisi yapmak yerine ücret artışını yavaşlatmayı hedefledikleri tahmin ediliyor. Bir diğer konu da Kaliforniya’daki yetersiz konut sayısı…
Uzmanlara göre Kaliforniya, şirketlerin merkez üssü olmakla o kadar ilgiliydi ki, yeterli bir yaşam alanını oluşturmakta çok geç kaldı. Şimdi de vergi koşullarıyla beraber artan hayat pahalılığı, şirketleri buradan ayrılmaya sevk ediyor. Şirketlerin burada kümelenme avantajını kendi lehlerine kullanabileceği düşünülüyor. Birkaç teknoloji devinin, örneğin Austin’de açtıkları ofislerle burada hızlı bir şekilde büyüyebileceği ve kümelenmeden kaynaklanan ortak bir güçle masrafları paylaşma yoluna gidebilecekleri tahmin ediliyor. Bir açıdan ülkemizdeki teknopark konseptini hatırlatıyor öyle değil mi?
Yasal engeller
Bir Gartner analisti olan Brian Kropp’a göre şirketlerin ve bazı varlıklı kişilerin, yeni yasal düzenlemeler karşısında ciddi tedirginlikleri bulunuyor. Örneğin ana icrâ ofisi Kaliforniya’da olan şirketlerin mutlaka yönetim kurullarında en az bir kadın üye bulundurması zorunluluğu yasal olarak mevcut. 2021 yılının sonunda direktör kontenjanı 6 veya daha fazla sayıda olan şirketlerin en az 3 kadın direktör istihdam etmesi gerekiyor. Her ne kadar Oracle taşınmadan önce de bu koşulları sağlıyor olsa da bazı şirketlerin bu yönde sıkıntılar yaşadığı gözlemleniyor.
Kaliforniya meclisinde geçtiğimiz yıl öneri olarak getirilen 2088 sayılı yasa tasarısı, 30 milyon dolardan fazla servete sahip kişilere % 0,4 oranında vergi uygulamayı amaçlıyordu ve bu tasarıya son 10 yıl içerisinde Kaliforniya’dan taşınan bütün servet sahiplerinin dahil edilmesi amaçlanıyordu. Bu yasa tasarısı uygulamaya geçirilemedi fakat Kaliforniya eyaleti, yıllık 1 milyon dolardan fazla kazanan kişiler için kişisel gelir vergisini arttırmayı amaçlıyor.
Kaliforniya’nın buradaki vergi geliriyle evsiz nüfusun ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamaktadır. Üst düzey yöneticilerin kazançlarına getirilen ekstra vergi gibi uygulamalar da eklendiğinde teknoloji şirketlerinin silikon vadisindeki geleceklerinden çok da umutlu olmadıkları görülüyor. Şirketler, aniden ortaya çıkan ekstra maliyetlerle uğraşmak yerine, kendileri için yerel yasalarda kolaylıklar sunan yeni cazibe merkezlerini aramaya devam ediyorlar.
Miami’nin popülerliği
Miami şu an sahip olduklarıyla ciddi bir cazibe merkezi olmayı başarmış gibi görünüyor. Belediye başkanı Suarez, şirketlerle ve CEO’larla olan görüşmelerine devam ediyor ve Miami’yi onlara tanıtmaya devam ediyor. Miami’deki değişimin oldukça baş döndürücü bir süratte olduğu görülebiliyor. Şirketler whatsapp gruplarından yerel yöneticilerle doğrudan iletişime geçmek de dahil bütün yolları kullanarak bölgeye ilişkin daha fazlasını öğrenmeye çalışıyorlar. Silikon vadisi, Los Angeles ve New York’dan Miami’ye göç edenlerin sayısı artmaya devam edecek gibi görünüyor.