Çin'de başlayıp 1 milyonu aşkın kişinin ölümüne neden olan salgın hastalık, acaba süper insan yolunda yaşanan beklenmedik bir kaza mıydı?
Başlarken: Bu içerik İsrailli yazar Yuval Noah Harari’nin Homo Deus adlı çok satan kitabından referanslar içermektedir.
İlk kez 18 Mart 2020’de yayınlanmış ve 5 Ekim 2020’ye kadar aralıklı olarak güncellenmiştir.
Sorun:
Geçtiğimiz aylarda Çin’in Wuhan şehrinde yeni bir virüs ortaya çıkıyor… Milyonlarca insana bulaşıyor. Şubat ayı itibarıyla hemen her gün TV ekranlarında ve Twitter’da ölüm haberleri ile karşılaşmaya başlıyoruz. Üstelik Çinliler, dünyanın her yerine seyahat ettikleri için virüs dalga dalga yayılıyor. Uluslararası seyahatler virüsün kısa sürede küresel bir salgına yol açmasına neden oluyor. 18 Mart 2020 saat 03:16 itibarıyla küresel ölçekte söz konusu virüs 7.905 kişinin ölümüne yol açmıştı. 4 Nisan 2020, 1 milyon 170 bin kişiye bulaşan Koronavirüs, 63 bin 832 kişinin ölümüne neden oldu.
18 Mart- 29 Mart arasındaki 11 günde 4’e katlanan ölüm sayısı, 29 Mart-4 Nisan arasındaki 6 günde 2’ye katlandı.
Yaklaşık olarak 5-6 günde 2’ye katlanan ölüm oranları söz konusuydu ve rakam sürekli arttı…
Yaz öncesine bakalım; 15 Nisan itibarıyla virüsun bulaştığı kişi sayısı 1 milyon 999 bin 700’dü. 20 Nisan 2020’de dünya genelinde 2 milyon 423 bin vaka var ve ölüm sayısı da üzülerek bildiriyoruz ki 166 bini aştı. Bir diğer veri ise Haziran ayına ait; toplam bulaşan kişi sayısının 7 milyon 185 bine ulaştığına ve 410 bin kişinin öldüğüne işaret ediyor.
4 Nisan’da 63 bin ölüm,
20 Nisan’da 166 bin vefat görüldü ve 10 Haziran’a gelindiğinde ölümler maalesef 3 kat arttı.
31 Ağustos 2020 itibarıyla 25 milyonun üzerinde kişiye koronavirüsün bulaştığı ve 850 bin kişinin hayatını kaybettiği görülüyor. 4 Ekim tarihli veride 35 milyon 11 bin kişinin enfekte olduğu ve 1 milyon 35 bin kişinin öldüğü kaydediliyor.
Türkiye’ye dair veriler ise 20 Nisan’da 86 binin üzerinde vaka ve 2 binin üzerinde toplam ölüm şeklindeydi. 50 gün sonra yani 10 Haziran’da ise 172 bin 114 toplam vaka ve 4 bin 729 ölüm kaydedildi. 31 Ağustos’ta rakamlar şöyleydi:
- 268 bin 550 vaka
- 6330 vefat.
4 Ekim 2020 itibarıyla;
- 321 bin 450 vaka
- 8450 vefat.
Bu arada anlık vaka ve ölüm sayılarını buraya tıklayarak görebiliyorsunuz. Son ayların bu popüler koronavirüs takip sitesinde tüm ülkelere dair ayrıntılı veriler var.
Devam edelim…
Akıldaki sorular:
Wuhan, 1,4 milyara yakın nüfusa sahip Çin’in en büyük şehri. En gelişmiş, modern lokasyonlardan… Kanıtlanmamış olmakla birlikte hastalığın burada yarasalardan ya da balıklardan insana geçtiği gibi iddialar var. Yarasa yiyen insanlara bulaştığı ve sonrasında da yayıldığı kaydediliyor.
Yeni bir tür. Bu nedenle karşıt aşı henüz geliştirilebilmiş değil. Çalışmalar aralıksız sürüyor. Testler yapılıyor… Rusya ve Japonya’da bulunan bazı ilaçlar gündeme geldi. Ancak testlerin devam ettiği kaydediliyor. Söz konusu ilk ilaç formlarının tedavi edici değil, önleyici olduğu da kaydedildi.
Ve Çin‘e dönelim.
12,8 trilyon dolarlık Gayri Safi Milli Hasılaya sahip. Türkiye’nin yaklaşık 15 katı. 19,3 trilyon dolarlık ABD’yle arasında fark aralıksız kapanıyor.
Çin, bilim ve teknolojiye en çok yatırım yapan ülkelerden biri…

Koronavirüs, son dönemin en ölümcül virüslerinden biri olarak kayıtlara geçti.
Ve spekülatif soru:
Coronavirus (COVID-19), Çin’de yürütülen biyomedikal araştırmalar sonucundan ortaya çıkmış olabilir mi?
Spekülatif soruya yönelik teori:
Başta da belirttiğimiz gibi bu içerikte İsrailli yazar Yuval Noah Harari’nin Homo Deus adlı kitabından bir referans kullanacağım.
Bilim dünyasında, bilinen tedavi yöntemlerinden farklı işleyişi olan oldukça yeni metotlar üzerinde çalışmalar yürütüldüğü biliniyor…
Örneğin Harari, Homo Deus’ta 2015’te üretilen yeni bir antibiyotik tipinden söz ediyor. Teixobactin adı verilen ilacın, bakterilerin direnç geliştiremediği bir antibiyotik olduğundan bahsediyor. Teixobactin’in çok dirençli bakterilere karşı ezber bozan nitelikte olduğunu düşünen bazı bilim insanlarının varlığının da altını çiziyor.
Akla şunu da getirmiyor mu? Dirençli bir ilaç var ve çok dirençli yeni bir hastalık: Koronavirüs.
Çin gibi agresif ülkelerdeki akıl almaz ‘süper-insan’ geliştirme çabasının bir sonucu olarak bu tip ilaçların testleri kapsamında bazı kazalar yaşanamaz mı? Coronavirüs gibi örneğin. Veya başka araştırmalarla bağlantılı bir sorun olarak… Kimine göre sadece bir teori, bazıları içinse…
Mümkün gibi görünüyor…

Salgın hastalık, yaklaşık 6 aylık süre zarfında küresel ölçekte 400 bini aşkın insanın ölümüne neden oldu…
Biraz da süper-insan
Süper-insan konusundan da bahsederek bu teorik konuyu noktalıyoruz. İnsan yaşam süresinn hiç olmadığı kadar arttığı bir dönemdeyiz ve sürenin daha da gelişmesi için süren araştırmalar söz konusu. Amacın ilk etapta çok zengin bireyler, sonraki ‘yüzyıllarda da’ herkes için ölümsüzlük ya da çok daha uzun yaşam süreleri (150 yıl gibi) olduğu iddia ediliyor (Ben demiyorum).
Bu yönde laboratuvarlardaki çabaların gidişatı hakkında bilgimiz yok, ancak 2050’li yıllarda önemli sonuçların gündeme gelebileceğinden söz eden Yuval Noah Harari gibi isimler de yok değil.
En nihayetinde ise bu tip salgınla sonuçlanan amansız virüslerin (Sars, vb.) genelde Çin kaynaklı oluşu ve ülkenin büyük bir süper-güç haline dönüşmek için sürdürdüğü amansız yarış, akıllara şüphe dolu teoriler getiriyor. Çin, gerçekten ilginç bir ülke. Ayrıca genel itibarıyla sağlık kapsamında iyi bir sicile sahip değil. Mesela ABD’deki yerel bal üretimini, kendi ürettikleri ‘sahte ve abartı düzeyde ucuz ballarla’ baltalamış bir ülke. Evet, Çin dedin mi durup iki kere düşünmek lazım.
Gelişmeleri izlemeyi ve teorilerimizi paylaşmayı devam ettireceğiz. İsterseniz takipte kalın…
Aşağıdaki konular da ilginizi çekebilir
1- Koronavirüs ve ah e-ticaret vah e-ticaret
2- Çin’de Koronavirüs’e karşı 3D yazıcı ile mücadele başladı
3- Bedenleri dondurup canlandırabilmek mümkün mü?
4- Erkeklere tek doz ilaçla 10 yıl doğum kontrolü
5- Popüler Instagram Hesapları (Mart-2020)
6- Evde ‘hareketsizlikten’ yıldın mı? İşte ihtiyacın olan evde spor uygulaması!
7- İnekler, tavuklar, şempanzeler ve internet
8- Evde sağlıklı beslenmeyi teşvik eden Android ve iPhone uygulamaları
YORUM