Çift Kamera Teknolojisi Tamam… Sırada Ne Var?

Akıllı telefonların kamera tarafında yapabildikleri, her geçen gün bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Bu işin başlangıç noktasını düşündüğümüzde, şimdilerde profesyonel fotoğrafçılık yapılabilecek düzeyde kaliteli kameraları hayal edebilir miydik, doğrusu bilemiyoruz. Şu sıralar popüler olan bir konu; akıllı telefonlardaki çift kamera teknolojisinin kaliteyi daha da arttırdığı, su götürmez bir gerçektir.

Bugün değinmek istediğimiz konu, gittikçe sayıları artan kameraların akıllı telefonlarımızda yer edinmeleridir. Çok küçük başlayan kamera lensleri gittikçe büyüdüler ancak, tasarımın büyümesi bir noktadan itibaren insanları etkilemedi. Nihayet en sonunda gerçek anlamda akıllı telefonların kameralarını iyileştirme adımları atıldı ve uzun süredir çok iyi kalitede kameralar kullanabiliyoruz. En son bugün itibariyle görüyoruz ki, bir tek arka kamera ve bir tek ön kamera gerek kullanıcılara, gerekse üreticilere yetmiyor. Peki neden böyle oldu? Teknolojinin bu alandaki gelişimi bizleri büyülüyor olsa da, bazı soruları sormaya kendimizi mecbur hissediyoruz.

İlk “Çift Kamera” Hamlesi…

İlk defa akıllı telefonda çift kamera (ya da dual kamera) teknolojisini kullanan firma, hepinizin bildiği üzere HTC idi… EVO 3D isimli modelinde kullandığı çift kamera teknolojisi, 3 boyutlu görüntüler oluşturmak içi tasarlanmıştı. Fakat nedense beklenen etkiyi bir türlü bırakamadı. Bugün, toplumda daha fazla bilinen markaların çift kameralara yönelik atakları “inovasyon devrimi” gibi tanıtılırken, aslında en başta bu işe sessiz sedasız öncülük edenlerini teslim etmeyi doğru buluyoruz.

Bizim ilk sorumuz tam olarak şudur: Bu olay nereye kadar gidecek? Çift arka kamera teknolojisi de artık akıllı telefon üreticilerini durduramadığı için, ön kameraların da çift hale getirildiğini görüyoruz. Peki nereye kadar gidecek? Üçlü kameraları, dörtlü kameraları görecek miyiz? Bu işin bir sınırı olacak mı? Olacaksa, nerede olacak? Bunun yorumlamasını, siz değerli okuyucularımıza bırakıyoruz.

Unutmamalıyız ki akıllı telefonlarımız gittikçe inceliyorlar. Eklenen daha fazla kamera, sensör vb. donanımlar, birlikte yaşamaktan ziyadesiyle memnun olduğumuz ögeleri tarihten silmeye başlıyor. Evet, ondan bahsediyorum… 3.5mm kulaklık girişi yeni akıllı telefonlarda artık gelmemeye başlıyor. Oysa bu denli evrensel niteliğe sahip bir ses girişini, şarj girişlerine taşımak ne kadar doğrudur tartışmalıyız. Ufukta, bizi daha çabuk bozulacak şarj girişlerinin beklediğini varsayabilir miyiz? Çünkü akıllı telefonlarımızı sıklıkla şarj etmek durumundayız. Eh, kulaklık takıp çıkarmaları da buna eklersek, geleceğin kronik soket arızalarına da hazır olmalıyız…

Güncel Teknoloji mi? Zaman Ayarlı Teknoloji mi?

Bir diğer sorumuz da şu olacak: Teknolojinin tüm imkânlarını firmalar acaba “tam” olarak kullanıyorlar mı? Yoksa derin bir pazarlama stratejisi olarak, bir plan dâhilinde teknoloji kademe kademe mi iyileştiriliyor? Bu soruyu sormamızın nedeni; bazı akıllı telefonların ikinci kameralarında görülen oldukça düşük megapiksel ve sensör değerleri. Şimdi tabii ki bunların yardımcı kameralar olduğunu ve efekt için kullanıldığını, hâliyle böyle tasarlandıklarını söyleyebilirsiniz. Ancak teknolojinin gelişim aşamaları incelendiğinde insanın aklına “Daha iyileri getirilemiyor mu?” düşüncesi geliyor. Öyle sanıyoruz ki, bunun cevabını sizler gibi biz de teknolojinin yarınlarında öğreneceğiz.

Bugünkü yazımızda bilgi vermekten biraz uzak kalarak, bazı sorular sormayı tercih ediyoruz. Teknolojiye ve mobil sektöre ilgi duyan her okuyucumuz için, bu soruları üstünde tartışmaya değer görüyoruz. Yorumlarınızda fikirlerinizi bizlerle paylaşmaktan lütfen çekinmeyin.

Keyifle kalın…