Video Oyunları Hayatınızdan Çalmasın!

Saatlerce bilgisayar oyunlarının büyüsüne kapılıp gittiğimiz oluyor. Peki bu davranışımız ne kadar doğru? Bilgisayar oyunlarının hayatımızdaki yeri ne olmalı? Yazımızda, bu soruları detaylıca analiz ediyoruz.

Yayınlanma:
Video Oyunları Hayatınızdan Çalmasın!

Aslında bilgisayar oyunlarını ve bilgisayar oyunculuğunu sadece kişisel bilgisayarların tarihine entegre etmemek gereklidir. Atari, Game Boy, bilinen Xbox ve PlayStation gibi konsol oyunlarını da buraya eklemeyi doğru buluyoruz. Kişisel bilgisayarlarla beraber teknoloji büyük bir hızla gelişmeye devam ediyor. Tabii bununla beraber bilgisayar oyunları da gelişiyor. Ancak dikkat edilmesi gereken önemli bir konu var! Oyunları, hayatımızın bir parçası haline getirmememiz gerekiyor.

Hayatımızda Bilgisayar Oyunlarının Yeri

İlk çıkan oyunlar, oldukça düşük (fakat kendi zamanlarına göre inanılmaz kaliteli) ses, görüntü ve mekaniklere sahipti. Dahası, çıkarılan dijital oyunlar birer propaganda malzemesiydi. Pazarlaması yapılmak istenen olgular için bir bakıma oyunlar kullanılıyordu da diyebiliriz. Her geçen gün dijital oyunların sevenleri arttı ve piyasada kendi sektörlerini yarattılar.

Bilgisayar bileşenleri iyileştikçe, işletim sistemleri daha fazlasını destekler hâle geldikçe; oyunlar da bu gelişime uyum sağladılar. Multiplayer (çoklu oyuncu) fikri uygulanmaya başladı. Daha sonra da çevirimiçi (online) oyunlar ortaya çıkarak, dünyanın farklı bölgelerinden çeşitli insanlarla aynı evrende oyun oynamak mümkün hâle geldi.

Annelerimiz, yıllardan beri böyle bir düşün peşindeydi. Sokaklarda oyun oynamaktan eve girmeyen çocuklarını evde tutabilmek için öylesine uğraş veriyorlardı ki… Anne yüreği işte, sokaklarda çocuklarının başına bir iş gelmesini istemiyorlardı. Bilgisayar oyunları, annelerimizin dileğini bugün başardı. Hatta o kadar başarılı oldular ki, çocuklar artık sokağa çıkmak ve sokak oyunlarını oynamak yerine, günlerinin büyük çoğunluğunu bilgisayar başında oyun oynayarak geçirir oldular. Annesi tarafından sokağa oyun oynasın diye ısrarla gönderilen çocukların haberlerini de görmüyor değiliz…

Bilgisayar Oyunları Her Zaman Zararlı Değildir

Teknolojinin gelişmesi ve otomasyon sistemlerinin ortaya çıkışıyla beraber, bilgisayarlar tüm işlerimizde ciddi kolaylık sağlıyorlar. Bilgisayar oyunları, şüphesiz ki eğlenmek için önemli aktivitelerden biri ve aslında zararlı olduklarını söylemek doğru olmayacaktır. Pek çok bilgisayar oyunu taktik ve strateji geliştirmede, analitik düşünmede, planlamada ve zaman yönetimi konusunda ders veren eğitici bir yapıya sahiptir. Bu konuda yapılmış çeşitli bilimsel araştırmalar da var bu nedenle okuyucularımızı araştırmaya sevk etmek istiyoruz. Bulacağınız sonuçlar, sizleri oldukça şaşırtacak…

İdeal bilgisayar kullanımlarına dair her yerde duyacağınız sözleri sizlere sarf etmeyi istemiyoruz. Ancak bu dünyadaki hayatımızı kaliteli bir şekilde yaşamak, esas önceliğimiz olmalıdır. Kişisel gelişimimize, eğitimimize, beceri ve yeteneklerimizi iyileştirmeye ayıracağımız zamanı bilgisayar oyunlarının karşısında tüketmemeliyiz. Oyunlarda kazandığımız altınlar, eşyalar ve seviyeler sonsuza kadar bizim olmayacak… Elbet bir gün, o oyunun da fişi çekilecek ve işi bitecek. Ancak kendimiz için yapacağımız her türlü kişisel gelişim, kazanacağımız her yeni beceri, gelecekteki hayatımıza çok ciddi yön verebilir... İlginizi çekebilir: Çinli kadın oyun oynamaktan kör oldu!

Edineceğiniz basit bir satranç oynama becerisi dahi, bir işe girerken size ciddi katkı sağlayabilir. Dünyadaki hayatımızı oyunlara bağımlı olarak saatlerce geçirmek ya da pek çok yetkinliğe sahip donanımlı bir birey olmak arasındaki tercihi sizlere bırakıyoruz. “Peki oyun oynamayalım mı?” dediğinizi duyuyoruz. Tam tersine yukarıda da bahsettiğimiz gibi bilgisayar oyunları dozunda tercih edilirse, eğlenceli ve faydalı aktivitelerdir. Biz, sadece bilgisayar oyununu gerçek bir iş olarak görmemenizi tavsiye ediyoruz.

Bilgisayar oyunu oynamak gerçek bir iş değildir. Hiçbir zaman da gerçek bir iş olmayacaktır. Bu nedenle bilgisayar oyunları, sizin için birer ödül hâlini almalıdır. Yapamadığınız bir uğraşıyı yapmayı başardığınızda, çok zorlandığınız bir sınavı geçtiğinizde, belirlediğiniz hedeflere ulaştığınızda kendinizi bilgisayar oyunlarıyla ödüllendirin. Bu ödüllendirmeler beynimizin de ilgili bölümlerini uyararak, oynadığımız oyunlardan daha fazla keyif almamızı sağlayacaktır.

Dikkat! Fazla oyun oynamanın da sanıldığı kadar kötü olmadığı düşünülüyor. Fiziksel yönden, uzun süreli bilgisayar oyunu oynamanın (hele ki gelişmekte olan bireyler için) kemik sağlığına, duruş ve oturuş biçimine olan olumsuz etkileri göz ardı edilmemelidir. Göz problemleri ise sıradan bir hâl almış durumda… Gerçek dünya ile sanal dünyanın ayrımına varamayıp, sanal dünyadaki aktivitelerini reel hayatına dökmeye kalkışan bireylerin varlığı ise hiç de azımsanacak gibi görünmüyor.

Bilgisayar oyuncuları her geçen gün artıyor

Çocuklar üzerinden gitmemize rağmen atlayamayacağımız bir gerçek var. Bilgisayar oyuncusu kitle gün geçtikçe yaşlanıyor. Bu da, bilgisayar oyunlarını insanların yaşlandıkça bırakmadığını ve devam ettiklerini bize gösteriyor. Reel sorumluluklarımızın önüne oyunları koymak yaşam kalitemizi düşüreceği gibi, geri dönülemez hatalar yapmamıza ya da ciddi fırsatları kaçırmamıza neden olabilir. Sevdiklerinize göstereceğiniz ilginin yerini oyunlar almasın…

Boşanmalarda yaşanan artışlarda bilgisayar oyunlarına olan bağımlılıkların etkisi yoktur diyemiyoruz. Sanal dünya, gerçek dünyadan kaçış kapısı değildir. Güçlü ve başarılı olmanın kuralı, gerçek dünyadan kaçmadan onunla beraber yaşamayı öğrenmekten geçmektedir. Oyunlar gerçek bir iş değil, yalnızca ödülünüzdür. Başarılı olun, başardıkça da ödülünüzün keyfini çıkarın.

Yorum Yapmak İçin Tıklayınız0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.